Türkiye’de; dünyanın en kaliteli ırklarından yüksek randımanlı, sağlıklı ve dayanıklı damızlıklar, son sistem modern tesislerde uzman teknik personellerle itinalı bir şekilde yetiştirilir. Damızlık yetiştiriciliği, hastalıklardan ari ve hijyen bölgelerde, son sistem otomasyon sistemleri ile donatılmış tesislerde yapılmaktadır. Kümesler; kamera, ısı, nem takip ve havalandırma sistemleri ile 7 gün 24 saat izlenebilmektedir.
Piliç eti, hayvansal protein kaynakları arasında en sağlıklı ve en ekonomik hayvansal üründür. Ekonomik yararlığı ile Düşük gelirli ailelerin kolayca ulaşabildiği ve bu ailelerin beslenmesinde önemli rolü olan bir yiyecektir. Piliç eti, eğer bir bölgede tüketimi ve satışı sınırlandırılmamışsa, tüm ülkelerde kolayca tüketilebilir. Hazırlanması, pişirilmesi ve sindirimi oldukça kolay bir besin kaynağıdır. Kanatlı eti; kolesterolü, kalp rahatsızlığı ve vasküler problemleri olanlar için en ideal et ürünüdür.
Türkiye’de piliç üretimi 1980’lerde yaygın hale gelmeye başladı, 1990’larda artan modern altyapı tesisleri ile gelişen sektörün 2000’li yıllarda yakaladığı kalite standartları lider ülkelerle rekabet edebilecek düzeydedir. Bu özelliği, kalitesi ve lezzeti ile Türk Kanatlısı çevre pazarlarda ve özellikle komşu ülkelerde aranan bir marka olmuştur.
Türkiye, 1970’li yıllarda başlayan yumurta üretimi alt yapısını sürekli geliştirerek ve kalitesini yükselterek dünya yumurta üretiminde ilk 10’da yer almaktadır. Sürdürülebilir bir yapıya sahip Türk yumurta sektörü hem kendi insanının hayvansan protein ihtiyacını karşılamakta hem de birçok ülkeye yaptığı ihracat ile insanlığın beslenmesine katkı sunmaktadır. Yumurta üreticileri kendilerinin hak ve menfaatlerini koruyan ve Türk kanatlı sektörüne öncülük eden hem yerel hem de ulusal düzeyde güçlü bir üretici örgütüne sahiptir. Türkiye, sağlıklı sürülerden güvenli yumurta üretmek konusunda önemli avantajlara sahiptir. Türkiye’nin gıda, yem ve hayvan sağlığı mevzuatı, Avrupa Birliği ile tam uyumludur ve çiftlikten sofraya güvenli yumurta üretmektedir.
Türkiye Yumurta Üreticileri Birliği, Uluslararası Yumurta Komisyonu’na üyedir ve dünyadaki bütün gelişmeleri yakından takip etmektedir.
Türkiye, coğrafi konumu ile pazar ülkelere en yakın ülkedir. En taze ürünü istenilen miktarda ve istenilen sürede ulaştırma avantajına sahiptir.
Dünyada 1980’lerden sonra gelişen entegre hindi üretimi Türkiye’de 1995 yılından sonra gelişmeye başlamış ve artan taleple birlikte piyasadaki yerini giderek sağlamlaştırmıştır.
Hindilerin dayanıklı, uzun ömürlü, karkas randımanı ve beslenme değerlerinin yüksek olması, etinin sucuk - salam gibi ürünlerde direkt veya kırmızı ete karıştırılarak kullanımı gerek dünyada gerekse son yıllarda Türkiye’de hindi yetiştiriciliğini daha cazip hale getirmiştir.
Sözleşmeli hindi yetiştiriciliğinin yaygın olduğu ülkemizde, değişik yörelerde hindi üretimi yapan firmaların sayısı da günden güne artmaktadır.